Konsomasyon Taburesi

23 Mart 2009 Pazartesi

Konsomasyon Taburesi 121

“Abla”nın evi, verandası, tuhaf konumlanışıyla, doğudaki Ege Denizi’ne bakar. Güneş, palmiyeler arasından sıyrılıp verandaya doğar, tayınlarını sabırla bekleyen kedileri ısıtır. Erkek ağırlıklı yetişkin kedi nüfusu arasında Küçücük kararlı, girişken doğası yüzünden mama kadar dayak yer! Kırmızı plastik leğen çözümüne kadar... “Abla”nın son buluşu budur; kırmızı leğeni ters olarak Küçücük’ün üstüne kapatıp içeri bir bardak dolusu kraker dökmek!

Bilgisayarda iki mesaj: garajistanbul’un 1. doğum günü partisine davet ve Tweety’nin 10 dakikada bir dileğinizi gerçekleştireceği maili… onpunto sıcak yazılardan ilki, Cüneyt Bey’in ölümü üzerine Delta Ajans’lı bir yazı…

“Abla”nın 13 işyeri dolaşarak bitirdiği, "dikiş tutturamamış manzarası arzetse de bu sektörde ücretin artmasının yolu bu" diyerek açıkladığı grafikerlik yaşamında, yolu en başlarda, Delta Ajans’a düşer. İş görüşmesine giderken, Harbiye’de radyoevinin karşısında, Fransız Kız Okulu'nun yanında, köşede İsrail Havayolları’nın üstünde diyerek tarif ettikleri taş binada “abla” 1979 sonunda, topu topu üç ay çalışır. Papa’nın İstanbul’a gelişini, kız okuluna ziyaretini yukarıdan izleme ayrıcalığına erişirler. Cüneyt Koryürek patrondur ama değildir, bir ağabey, bir dosttur ve “abla”nın bu şekilde anacağı iki patronu daha olacaktır.


İstanbul’da kendine bir yaşama yeri yaratmaya çalışırken, koltuğunda evlilik, iş yaşamı karpuzları, yüreğinde taşrada büyümüşlüğün verdiği eksiklik duygusu Delta Ajans’ta işe başlar. Yaşamayı seven, eliaçık, dost patron onları yemeklere götürür, Vitra Kataloğu’nun pikajına eğilmiş harıl harıl çalıştıkları günlerden birinde elleri dolu, eclaire'deki “ler”i çoğul eki sanan “abla”nın ağzına bir eclaire koymuşluğu vardır.

Cüneyt Bey’le, spor yazıları yazdığı, “abla”nın da spor sayfası dışında her yazısını okuduğu Cumhuriyet Gazetesi üzerine sohbetler yaparlar. Aralarında Ali Taran'ın da bulunduğu entelektüel düzeyi yüksek grup, sanki sohbet için bir aradadırlar da, bir iki iş o arada kendiliğinden çıkar.

Yılbaşına yakın bir önceki işyerinden geri dönmesi çağrısı alır “abla”, Cüneyt Bey’in odasına gider, ayrılacağını söyler, bir şeyden rahatsızlık duyup duymadığını soruşturan iyi niyetli, babacan patronuna şakayla karışık "herkes İngilizce konuşuyor, memleket hasreti çekiyorum" der, gülüşürler, sevgiyle ayrılırlar…

Cüneyt Koryürek’li Delta Ajans, “abla”nın aklında "acaba ayrılmasa mıydım?" dediği tek işyeri olarak kalır, önünden yürüyerek her geçişinde köşede yavaşlar ve bunu düşünür…

Etiketler: , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

+